11 Mart 2012 Pazar

Kâbus için erken!

Seyrediyorum Antalya'yı. Dolu gözler ama içime doğru akan gözyaşları... Sanki tek ben değilim gözyaşlarımı içime akıtan, evet kesinlikle tek ben değilim üzüntülü olan. Güzel Antalya'm...

"Kepez'deki 'Hiç şüphesiz Antalya Dünya'nın en güzel yeridir. M. Kemal ATATÜRK' yazan tepeye doğru bakıyorum. Bu söz eskisi gibi etki uyandırmıyor şu sıralar. Parlamıyor o tepede. Yanında akan şelale gürlemiyor. Sanki bu şelale değil o tepenin gözyaşları. Kaleiçi'ne gidip biraz içimin açılmasını istedim. O eski surlar, kale kapısı bir başkaydı. Darbeler almıştı sanki şu son günler. Eski güzelliği yok gibi. Hemen Akdeniz'i görmek istedim. Koşup baktım Akdeniz'imize. Güldür yüzümü dercesine baktım. Bu daha önceleri işe yarardı. Ama olmadı. Gözümü kapadım, bekledim. Açtım ama manzara değişmedi.  Bana gülmedi Akdeniz. O maviliğini yitirmişti. Peki, peki Yivli minare... O da bana gülmedi. Her yerde peşinde koştuğumuz armamızın simgesi karamsardı sanki. Sahillere attım kendimi. Sahil kumlarına siyah renk çalmıştı sanki."

Bu şehre bu manzaralar hiç ama hiç yakışmıyor. Bu şehre Antalyaspor'un etkisiydi bu evet. Bunun sebebi bu. Ölü toprağı atıldı Antalya'mıza. Ve halen bekliyoruz. Bu ölü toprağın altında ezilmeyi kabullenmişçesine bekliyoruz.

Ama neden? Neden bekliyoruz? Neden erken teslim oluyoruz? Neden kendi kaderimizi kendimiz çizmeyi denemiyoruz? 3-5 yenilgi mi bize bunu yaptı?

'Ölü toprağı var üzerimizde.' Bu demek oluyor ki harekete geçip bu toprağı üzerimizden atmalıyız. Herkese görev düşüyor. Önümüzde 4 maç var. 'Oynanmamış' 4 maç var. Artık son dönemeç. Yapabileceğimiz her şeyi bu son maçlarda yapmalıyız. Sürekli antremanlarda olmalıyız. Maçlara gitmeliyiz. Artık sona yaklaştık takım yalnız bitirmesin bu ölü toprağını birlik beraberlikle atmalıyız.

'Akrep' bizim simgemiz. Akrep kendi kaderini kendisi çizer. Çok zorda mı kaldı yolun sonuna mı geldi. Kendisini öldürür. Başkasının bunu yapmasına izin vermez. Kendisi sonuna kadar dayanır. Ama yapacak başka bir şey kalmazsa bunu yapar.

Biz mücadelemize başlayalım. Son çarpışmalarımız bunlar. Haydi tesislere. Lig bitene kadar her antremandayız. Desteklerimiz inatla her geçen gün, dakika artarak devam edecek.

Biz görevimizi hep yapalım. Kâbus görmeye başlayanlar var. Daha 4 maç var. 'Oynanmamış' 4 maç.

Kâbus için erken! Haydi tesislere. Desteklerimiz giderek artıyor. Haydi Antalyasporlular!

Esen kalın.

imza: Zek

7 Mart 2012 Çarşamba

"Denize düşünce değil, denizde kaldıkça boğulursun!"

Zor günler, kara bulutlar, çatık kaşlar, bozuk moraller...

Antalya... Güneşli ve sıcak havası, muhteşem sahilleri, sıcak insanları, masmavi denizi...

İyi ve kötü, güzel ve çirkin, siyah ve beyaz kadar zıt tabanlı olgular bulunmakta şu anda Antalya'mızda. Gülmek ve ağlamak, düşmek ve kalkmak, sıçramak ve gömülmek aynı anda yaşanır oldu şu son zamanlarda.

Galatasaray maçına çıktık beraberlik aldık. Biraz üzüldük biraz sevindik neyse dedik.

Trabzon'du bu sefer rakip kazanırız dedik yanılmadık güzel oynadık kazandık. Ordu'ya gidiyorduk alırız en az 1 puan dedik. 3-2 yenildik çok kötüydük. Manisa yendik ama oyun kötüydü. Belediye maçını ve Samsun maçını anlatmama gerek yok.

Şimdi takım kötü, ruh yok diye bir sürü şey sayabilirim ama daha lig bitmedi şimdi kötü sözleri içime atıyorum. Siz de öyle yapın.

Futbolcularımızın da bu yazıyı okuması dileğiyle devam ediyorum.

Antalyalıyız... Geçmişe dönüp bakalım.

Bu zamana kadar çok düştük. Ama yerde kalmadık. Kafamızı kaldırıp ileriye bakarak kalktık.
Bu zamana kadar çok ağladık. Ama kaldırdık kafamızı kararlılığımızı gösterdik. Gözyaşlarımızı içimize akıttık göstermedik kimseye. Sonunda gülene kadar!

Kimseye bağlı kalmadık. İttirdiler, üzerimizde oyun oynadılar, yılmadık! Kaşımızı çattık, yumruğumuzu sıktık güçlüklere, zorluklara karşı koştuk!

Şimdi kafanızı kaldırın! İleriye bakın henüz bir şey bitmedi unutun geçmişi! Şimdi herkesi olumluyu bakmaya davet ediyorum.

Bu zamana kadar moralsiz takımımızı çok kez düzelttik. Antalyaspor taraftarı haydi tesislere. Lig bitene kadar antremanları ziyaret edip ikramlarda bulunmaya davet ediyorum sizi. 2007'ler bir daha olmasın. Olacaksa da böyle ezilerek, büzülerek, üzülerek değil savaşarak, boyun bükmeyerek, taraftar desteğiyle olmalı. Lig sonuna kadar tesisleri ziyaret etmeniz isteğimiz şanlı Antalyaspor taraftarı.

Moral bozmayı bırakıyoruz. Denize ittirdiler bizi şuan. Güzel Akdeniz'imize ittiler. Ama denize düştük diye bir şey olmaz. Ancak hiçbir şey yapmazsak denizde kaldıkça boğuluruz. Akdeniz bizimdir ama hiçbir şey yapmazsak çıkmak için çaba göstermezsek o da bize yardım edemez.

Akdeniz'imizde boğulmuyoruz, kafamızı kaldırıyoruz. Takımı yalnız bırakmıyoruz. Takımı ateşliyoruz bize iyi oyun sunsalar da sunmasalar da.

Esen kalın.

imza: Zek